Çünkü,
Yaşadığım süre boyunca hep MERHAMETİMİN
arkasından yürüdüm, beklentilerimi arkada
BIRAKTIM. Kimseden bir şey BEKLEMEDİM, doğrusu
bu sanıyordum çünkü. Yaşadıklarımı
yaşayamadıklarımı İÇİMDE sakladım, SUSTUM
bastırdım olsun dedim İNSANLIK bende kalsın.
Verdim, hep VERDİM karşılığını alıp alamadığıma
BAKMADAN, aslında güçlü olmak değildi istediğim,
ama olmak ZORUNDAYDIM ve oldum......
Kendimi hep ERTELEDİM. Kimsenin beni
anlamadığını bildiğim halde hayatıma girenleri bana
verilmiş KUTSAL bir görev olarak gördüm. Herkesi
mutlu etmek zorundayım ZANNETTİM. Benimde
mutlu olmam gerektiğini UNUTMUŞUM.. Görevim
neyse en iyisini yapmalıydım ki VİCDANIM rahat
etmeliydi. Birilerinin de bana karşı GÖREVLERİ
olduğunu hiçe saymışım oysa...
NE YAZIK Kİ; Karşımdakilerin EKSİKLERİNİ
tamamlamaya çalışırken, onların HATALARINI
görmeye vaktim kalmamış SANKİ. Beni ÜZMELERİNE
bakmadan, karşılığında ne ALDIĞIMA ne hissettiğime
ALDIRIŞ etmeden hep VERDİM..
Kendimi nasılda UNUTMUŞUM.. unutturmuşlar
aslında. PARAMPARÇA olmuş KALBİME, doğruları
söylemeye çalışan BEYNİME, mutsuz YÜZÜME
hep SUS dedim. Sen SUS.. Kendime HAKSIZLIK ettim,
kimseye etmediğim kadar.
Kendime Geldiğimde ise YORGUN, yılgın, bitkin bir
köşede saklanıp ağlayan ÇOCUK olarak buldum. Ve
ona elimi uzattım diyebildiğim tek şey " GEÇTİ ", bir
daha seni kimse ÜZEMEYECEK. Şimdi senden ÖZÜR
diliyorum. Seni bu kadar HİÇE saydığım için,
insanların seni bu kadar ÜZMELERİNE müsaade
ettiğim için, seni hiç bir zaman DİNLEMEDİĞİM için,
üzerine bu kadar SORUMLULUK yüklediğim için,
hakkın olan bütün duyguları sana YAŞATAMADIĞIM
için...
Şimdi tekrar SÖYLÜYORUM.
İNSANLIĞIMDAN, KALBİMDEN, DUYGULARIMDAN,
ÇOCUKLUĞUMDAN, HİSLERİMDEN çok ÖZÜR
diliyorum... !
Galiba ben almadan vermenin ALLAH'a mahsus
olduğunu UNUTMUŞUM..
11 Eylül 2013 Çarşamba
6 Eylül 2013 Cuma
cemal süreyya demiş ki...
çok uzun emekler verir ilişkisini yürütmek için. birinin kadını olmayı yüreği, beyni, ruhu o kadar zor kabul etmiştir ki, başka bir adama ait olmayı istemez. erkek gibi, çorbanın tuzu eksik diye kavga çıkarmaz mesela, tam tersi, konuşmamız lazım der. erkekler de en çok bu cümleye sinir olurlar. ertelenir o konuşmalar, maç bitimine, yemek sonrasına ve daha birçok lüzumsuz şeyin ardına ötelenir.
kadınlar inatçıdır, hayata tutundukları gibi, aşklarına da sahip çıkarlar. bu yüzdendir, konuşup derdini anlatma isteği, karşı tarafı ikna edene kadar uğraşırlar. sonunda pes eder adam, bir ışık görür kadın, tüm derdini paylaşır. genellikle ne cevap alır? abuk sabuk konuşma! gereksiz ve saçma gelmiştir adama anlatılanlar, hiç de üstünde durmamıştır. yine bir sıkıntı, tatmin edilemeden geçiştirilir ve adam gün gelip bunların kendisine ok gibi döneceğini bilemez.
bir kadın şikayet ediyorsa, ya da erkeklerin deyimi ile vıdı vıdı ediyorsa; erkek bilmelidir ki, o ilişkiden hala ümidi vardır kadının. yürütmek, birlikte yaşamak, sorunları çözerek mutlu olmak istiyordur. daha önemlisi, o adamı hala seviyordur.
kadın susarak gider! en önemli detaydır, erkeklerin hiç anlayamadığı durum işte bu kadar basittir. o gün gelene kadar konuşan, kavga eden, tartışan kadın, kendini sessizliğe vermiştir. ne zaman ümidini o ilişkiden kestiyse, o zaman sevgisi de yara almış demektir. yüreğindeki bavulları toplamıştır, kafasındaki biletleri almış ve aslında bedeni orada durarak, ilişkiden çıkıp gitmiştir.
kadın, gerçekten gitmişse, çok sessiz olmuştur ayrılışı, kimse hissetmeden, kapıları vurup kırmadan gitmiştir. her akşam eve geldiğinde, kapının açıldığını gören adam anlamaz ama bir kadın sessizce gider. ne mutfağında yemek pişiren, ne yan koltukta televizyon izleyen, ne gece ruhunu kenara koyarak yatakta sevişmeye çalışan kadın, artık o kadındır. bir kadının çığlıklarından, kavgalarından korkmamak gerekir, çünkü kadının gidişi sessiz ve asildir...
kadın susarak gider! en önemli detaydır, erkeklerin hiç anlayamadığı durum işte bu kadar basittir. o gün gelene kadar konuşan, kavga eden, tartışan kadın, kendini sessizliğe vermiştir. ne zaman ümidini o ilişkiden kestiyse, o zaman sevgisi de yara almış demektir. yüreğindeki bavulları toplamıştır, kafasındaki biletleri almış ve aslında bedeni orada durarak, ilişkiden çıkıp gitmiştir.
kadın, gerçekten gitmişse, çok sessiz olmuştur ayrılışı, kimse hissetmeden, kapıları vurup kırmadan gitmiştir. her akşam eve geldiğinde, kapının açıldığını gören adam anlamaz ama bir kadın sessizce gider. ne mutfağında yemek pişiren, ne yan koltukta televizyon izleyen, ne gece ruhunu kenara koyarak yatakta sevişmeye çalışan kadın, artık o kadındır. bir kadının çığlıklarından, kavgalarından korkmamak gerekir, çünkü kadının gidişi sessiz ve asildir...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
-
Guguk kuşu ( Cuculus canorus ) Guguk kuşları dünyanın neredeyse her yerinde görülürler. Avrupa’da görülen guguk kuşları göçmendir. Bu gugu...
-
biri beyaz biri kara iki kedi...birbirlerinin omzuna kollarını dolamışçasına birbirlerine şefkatle sarılarak,birbirlerine dayanarak yola çık...
-
İnternette dolaşırken,bulduğum bir yazı, eminim evde iş yapmak isteyen, hanımların ilgisini çekecektir. 10-15 kişilik gruplarla başlayıp, n...